Arama:
HASİAD – Vali Hüseyin A. Mutlu Ziyareti

HASİAD TÜRKİYE’DEKİ TÜM SANAYİCİLERİN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNCÜLÜK EDİYOR

AB müktesebatında yapılan değişiklik sonrası Türk sanayicisi önemli bir riskle karşı karşıya. AB; çevre, denetim ve enerji verimliliği konuları nedeniyle aldığı karar  doğrultusunda 2015 yılının sonuna kadar üretimini OSG’lerden yapmayan firmalardan ürün ithal etmeyecek. Bu durumdan henüz birçok firma haberdar olmasa da, alınan bu karar Türkiye’de birçok ihracatçı firmayı yakından ilgilendiriyor. Hadımköy Sanayi Bölgesi’nin OSB olması yönünde çalışmalarını kararlılıkla sürdüren HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ ve yönetim kurulu üyeleri, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu da bu konuda bilgilendirdi.

Hadımköy Sanayi Bölgesi’nin Islah Organize Sanayi Bölgesi olması için yoğun şekilde çaba gösteren HASİAD, konuyu ve taleplerini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya da aktardı. HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ, Rasim Tükek, Levent Eren, Bingöl Bayrak ve Burcay Yıldız’dan oluşan HASİAD hayati 20 Aralıkta İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu tarafından makamında kabul edildi.

HASİD Başkanı Hüseyin Bozdağ toplantıda Vali Mutlu’ya Hadımköy Sanayi Bölgesi’nin Islah Organize Sanayi Bölgesi olması yönündeki taleplerini aktardı. Bozdağ, OSB (Organize Sanayi Bölgesi) olmak için bölgedeki arazi ve arsa sahiplerinin toplam alanın 1/33’üne denk gelecek oranda talebini şart koşan yasanın revize edilmesi gerektiğini belirtti. Bölge sanayicisinin hepsinin Hadımköy’ün OSB olmasını istediğini ancak yatırım amaçlı alınmış ve üzerine sanayi tesisi kurulmamış kimi arsaların sahiplerine ulaşılamadığı için bu oranın tutturulmasının zor olduğunu belirten Bozdağ; bu konuda 1/33 oranının daha aşağı çekilmesini beklediklerini söyledi.

“AB müktesebatındaki değişim ihracatçılarımızı vurabilir”

Hadımköy’ün OSB olmasının sadece bölge sanayicisi için Türkiye için de bir zorunluluk olduğunu vurgulayan HASİAD Başkanı; “AB müktesebatına göre AB’ye ihraç edilecek ürünlerin OSB’lerde üretilmesi zorunluluğu var. 2015 sonuna kadar üretimini OSB’de yapmayan firmalar, Avrupa ülkelerine mal satamayacak. AB’nin çevre, denetim ve enerji verimliliği için aldığı karar kapsamında Türkiye’deki 25 bine yakın tesisin OSB’ye taşınması ya da üretim yaptığı bölgenin Islah OSB statüsü kazanması gerekiyor. Birçok firma bu konudan habersiz şu anda ama ileride bu konu ciddi sorunlara neden olabilir” dedi.

Konuyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da aktarma şansı bulduklarını belirten ve Başbakan Erdoğan ile yaptıkları görüşme hakkında da bilgi veren Hüseyin Bozdağ, 18. Maddeyle ilgili konuyu da Vali Mutlu’ya aktardı.

DSC_0323

Vali Hüseyin Avni Mutlu: Gerekli çalışmaları başlatacağız.

HASİAD Başkanı Bozdağ’ı dikkatle dinleyen Vali Mutlu, sanayicilerin ülke ekonomisi ve kalkınması açısından çok önemli olduğunu ve sanayicilerin önlerinin açılması, sorunlarının mümkün olduğunca giderilesi gerektiğini söyledi. Belirtilen ve sorunların Meclis’e gelecek yasa teklifleri ile çözülebileceğini belirten Vali Mutlu; “Türkiye genelinde OSB olmak için ne kadar başvuru yapıldığını ve yüzde 33’lük talep zorunluluğuna kaç sanayi bölgesinin takıldığını tespit etmek gerekiyor. Tespit sonucunda bu oranın sorun yarattığı ortaya çıkarsa Meclis’ten sorunu giderecek yasa teklifi daha rahat çıkar. Valilik olarak ben bu yönde bir çalışma başlatacağım” diye konuştu.

Vali Hüseyin Avni Mutlu, konuyla ilgili olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bu konuda neler yapabileceğini değerlendirmek üzere bir toplantı gerçekleştireceğini de belirtti.

HASİAD Yönetimi Islah Organize Sanayi Olma Talebini Başbakan Erdoğan’a İletti

HASİAD YÖNETİMİ HADIMKÖY’ÜN ISLAH ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ OLMASI YÖNÜNDEKİ TALEBİNİ BAŞBAKAN ERDOĞAN’A İLETTİ

HASİAD, Hadımköy Sanayi Bölgesi’nin Islah Organize Sanayi Bölgesi olması yönündeki taleplerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da iletti. Başbakan Erdoğan tarafından Trakya gezisi programında kabul edilen HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ ve Yönetim Kurulu Üyeleri  Rafet Tükek ,Rasim Tükek Hadımköylü sanayicilerin taleplerini Başbakan Erdoğan’a aktarma şansı buldular. Başbakan Erdoğan HASİAD görüşme sonrası Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e Hadımköy’ün de Islah Organize Sanayi Bölgesi olması için gerekli çalışmaları takip etmesi yönünde talimat verdi.

HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ ve Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Tükek,Rasim Tükek Hadımköy’ün Islah Organize Sanayi Bölgesi olması yönündeki taleplerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da aktarma şansı buldular. Başbakan tarafından Trakya gezisi esnasında kabul edilen Başkan Bozdağ ve Tükek, görüşmede özellikle Hadımköy’ün Islah Organize Sanayi Bölgesi olabilmesi için mevzuatta yer alan 1/3 katılım zorunluluğunun esnetilmesi gerektiğini ilettiler. Görüşmede Başbakan Erdoğan’a konuyla ilgili kapsamlı bir rapor da sunuldu.

Birçok bakanın da hazır bulunduğu toplantıda HASİAD Başkanı Hüseyin Bozdağ ve Rafet Tükek, Rasim Tükek’i dinleyen Başbakan Erdoğan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e Ergene Vadisi’nin son noktası olan Hadımköy Bölgesi’nin de Trakya’da oluşan 7. Islah Organize Sanayi Bölgesi gibi organize sanayi bölgesi olması yönünde çalışmaların organize edilmesi talimatını verdi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da konuyla ilgileneceklerini ve destek olacaklarını belirttiler.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ise Organize Sanayi Bölgelerinden Sorumlu Müsteşar Ramazan Yıldırım’a Hadımköy’le ilgili çalışmaların hızlandırılması ve önümüzdeki günlerde konuyla ilgili bir toplantı gerçekleştirilmesi talimatını verdi.

Hüseyin BOZDAĞ’ın İSO Toplantı Konuşması 24 Temmuz 2013

İSTANBUL SANAYİ ODASI OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI

Toplantı Tarihi: 24 TEMMUZ 2013

Toplantı Sayısı: 3

BAŞKAN: ZEYNEP BODUR OKYAY

BAŞKAN:

Biz teşekkür ediyoruz. Sayın Hüseyin Bozdağ, buyurun.

HÜSEYİN BOZDAĞ:

Sayın Başbakan Yardımcım, değerli Başkanlarım,

Tam iftar saatinde ben de hazır yemek sanayisi adına söz aldım. Sayın Başbakan Yardımcım, biz ekonomiye yeni bir çark kazandırmak adına kentsel dönüşüm gibi “aşsal” dönüşümü, hem de geleceğimiz olan nesilleri kurtarmak adına bir proje hazırladık ve Sanayi Odamıza da bunu sunduk. Yaklaşık 1,5 yıldır çalışıyoruz bunun üzerinde. Tüm yeni nesilleri, yeni nesildeki bu obezite, kanser ve şeker hastalıklarından korumak üzere 17 milyon öğrencimize yemek sunmayı hedefliyoruz. Bu konuyla ilgili hem 17 milyon öğrencimizi tost ve testten kurtarmış olacağız hem de ekonomiye yaklaşık 13 milyar TL’lik ek bir sunum hazırlayacağız. Bununla birlikte yaklaşık 400.000 insanı istihdam edip yaklaşık 1,5 milyon insanı da dolaylı bir istihdamla ülkemize kazanç sağlayacağız. Ama en önemli ayağı gelecek nesillerimizi çok daha sağlıklı beslemiş olacağız. Çünkü dünyada bunun örnekleri var. Özellikle Amerika’daki charter okullarda, İngiltere’de, son zamanlarda Rusya’da devlet bu konuyla ilgili hem özel sektörle hem de devletin kendi kanallarıyla öğrenci başına obeziteden kurtulmak için 1500 dolar gibi bir para harcıyor. Yani bunu şunun için anlatıyorum: 63 milyar TL’lik bir bütçe Sağlık Bakanlığı tarafından 25 milyar dolarını obezite, kanser ve şeker hastalıkları için harcıyor. Bizim bahsettiğimiz bütçe de yaklaşık 13 milyar TL’lik bir rakam. Dolayısıyla bunun yarısını ailelerden, yarısını belki çeşitli fonlardan karşılayarak hem ekonomiye 13 milyar TL’lik ek bir iş alanı kazandırmak hem de yeni istihdam alanları yaratmak adına böyle bir proje hazırlayıp, zaten Ak Parti Genel Başkan Yardımcımız, ulusal projelerden sorumlu Süleyman Soylu’ya da sunduk. Hem Sanayi Odamızın hem de sizlerin kanalıyla bu projenin belki pilot olarak uygulanacak bir bölümde desteklerinizi rica edeceğim. Hepinize hayırlı iftarlar diliyorum. Hayırlı bayramlar. Kadir geceniz de mübarek olsun bu arada.

Yeni neslin beslenmesi projesine Bir destek de Ali BABACAN’ dan geldi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a sektörün başlıca sorunlarını aktaran yemek sanayicileri, çocukların sağlıklı beslenmesini öngören ‘Yeni Neslin Beslenmesi’ projesine destek istedi.

 Dün gerçekleştirilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Toplantısı’nda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile görüşerek hazır yemek sektörüyle ilgili bilgi veren 6. Meslek Komitesi üyeleri, kayıt dışı ekonomiye dikkat çekti. YESİDEF (Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu) Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ ve İYSAD (İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği) Başkanı Sedat Zincirkıran’ın da bulunduğu görüşmede, özellikle sektördeki kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Sağlıklı bir gelecek nesil için çocukların okullarda tost yerine, ev yemekleri yemesi gerektiğine vurgu yapan komite üyeleri, “Aileler çocuklarına tost yemeleri için günde 5 lira harçlık zaten veriyor. Verdiği bu parayla biz yemek sanayicileri olarak çocuklarımıza 4 çeşit yemek mönüsü hazırlar sunarız. Çocuklarımız hem lezzetli hem sağlıklı yemek yemiş olur, kayıt dışılığın da önüne geçmiş oluruz. Hükümetimizin okullarda ücretsiz süt projesini sonuna kadar destekliyor, ‘süt yetmez, yemek de verelim’ diyoruz” şeklinde konuştular.

Özellikle kayıt dışı ekonomi konusunda çalışmaları yakından takip edeceğini belirten Babacan, yeni neslin beslenmesi projesini de gündemde tutacaklarını belirtti.

3 Milyar TL’lik yeni pazar

 AŞSAL DÖNÜŞÜM ORDUYA DA SIÇRADI!

 Genel Başkan Hüseyin Bozdağ başkanlığındaki  YESİDEF heyeti, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya adeta bir çıkarma yaptı. Çok sayıda dernek başkanı ve 40’a yakın firma temsilcisinin katıldığı görüşmelerde, yemek sanayinin pazar büyüklüğünü artıracak konular masaya yatırıldı.

 5-6 Haziran tarihlerinde gerçekleşen temaslarda YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ’a, YESİAD (Ankara Yemek Sanayicileri ve İşadamları Derneği) Başkanı Arslan Atlı, GAYSİAD (Gaziantep Yemek Sanayicileri ve İş adamları Derneği) Başkanı Ali Bingöl Yaşar,  YESİDEF Genel Sekreteri Yasa Çeliktaş  ile birlikte çok sayıda dernek başkanı ve firma sahibi eşlik etti. Sektörün pazar büyüklüğü konusunda önemli adımların atıldığı görüşmeler, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ı ziyaretle başladı.

Halihazırda, Türkiye genelinde 43 birlikteki yaklaşık 110 bin askere YESİDEF üyeleri tarafından verilen yemek hizmetinin genişletilerek, 650 bin askeri kapsayacak şekilde 3 öğün yemek hizmetinin YESİDEF üyeleri tarafından karşılanması konusunda görüş alışverişinde bulunulduğu toplantıda, yemek sanayicilerinin bu hizmete tüm altyapılarıyla hazır olduğu mesajı verildi. YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, orduya verilecek 3 öğün yemek hizmetinin 3 milyar TL’lik bir Pazar yaratacağına dikkat çekerek, “Herkes kendi işini yapmalı, Sayın Bakanımız da bizimle aynı görüşü paylaşıyor. Asker patates soyup karavana yıkamamalı. Bugün itibariyle 110 bin civarında askerimizi doyuruyoruz. Hizmetimizin dışında kalan 550 bine yakın askerimiz daha var. Sayın Bakanımız bu konudaki görüşlerimizi destekledi. Konuyla ilgili bir çalşma yapıp 1 ay içerisinde projemizi tüm altyapısıyla ortaya koyacağız. Hizmetin içeriği, kesinlikte işçilikle sınırlı olmayacak. Bizim en çok karşı çıktığımız konu bu. Bir hizmeti biz vereceksek, A’dan Z’ye vermeliyiz” dedi.

Ziyaretin ikinci bölümünde, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu ve Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kavak’ı ziyaret eden YESİDEF Heyeti, Yerinde Üretim Projelerinde zorunlu gıda mühendisi istihdamının kaldırılmasına rağmen uygulamada yaşanan farklılıklara dikkat çekti ve bu konuda bundan sonra bir sorunla karşılaşılmayacağının sözü alındı.

 Kamu İhale Kurumu ile işbirliği artacak

Kamuda yapılan yemek ihalelerinde yaşanan sorunlar  ve ihale mevzuatının değerlendirildiği Kamu İhale Kurumu (KİK) Başkanı Mahmut Gürses ziyaretinde ise, YESİDEF tarafından kurulacak bir komisyon ile KİK tarafından belirlenecek bir çalışma grubunun ortak çalışmalar yaparak yeni düzenlemeleri  ve hizmet işleri alım ihalesi gibi konuları birlikte ele almalarına karar verildi. Kurum ve sektör arasındaki işbirliğinin artırılası yönünde de karşılıklı görüş bildirildi. İhalelerde, Federasyona bağlı dernekler ve bu derneklere üye firmaların şartnamede belirtilmesinin gerek sektör gerekse kamu kurumları için çok önemli olacağını kaydeden Bozdağ, ayrıca lisans belgesi olan 3 bin 800 firma bulunduğuna, lisansı olmayan firmaların ihalelere girmemesi gerektiğini belirtti.

İhale şartnamesinde ve ön yeterliliklerde, ihaleye girme şartının merkez mutfağının oluturulması ve belgelendirilmesi gerektiği konusunda da görüş birliğine varıldı.

Ziyaret programının son ayağında ise Et ve Süt Kurumu (ESK) Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’nu ziyaret eden YESİDEF Heyeti, ESK’nın özel sektör mantığıyla hareket ederek, yemek sanayicilerine ürünlerini avantajlı fiyatlarla sunması konusunda görüş birliğine varıldı. Kemaloğlu, daha önce bu düzeyde bir toplantının yapılmadığına, bu nedenle görüşmeden çok memnun kaldığına dikkat çekti. Görüşmede, Et ve Süt Kurumu ile yemek sanayicilerinin et ve süt konusunda alışveriş yapma imkanları üzerinde durulurken, YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, Et ve Süt Kurumu’nun düzenleyici kurum olması konusunda yemekçiler için hayati önem taşıdığına dikkat çekti.

Yemek Sanayicileri İSO Meclisine 2 İTO Meclisine 1 üye verdi

İstanbul Sanayi Odası 6. Sandıkta yer alan Hazır Yemek Sanayicileri Meslek Komitesi’ne giren iki isim İYSAD (İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran ve YESİDEF (Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu) Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ oldu.

İki listenin yarıştığı 6. Meslek Grubu seçimlerinde, İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Yönetimi’nin oybirliğiyle aldığı kararla Sedat Zincirkıran ve Hüseyin Bozdağ’dan oluşan liste, 33’e karşılık 67 oyla meclis üyeliğini kazanırken, Türk Telekom Arena’da gerçekleştirilen İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyeliği seçimlerine katılan İYSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılarından Turan Kuytak da meclise girerek, hazır yemek sektörünü 4 yıllığına temsil etmeye hak kazandı.

İSO Meslek Komitesi Üyeliklerine, Murat Çökmez, Kenan Fırat ve Hasan Mercan seçilirken, İYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran, seçimin ardından yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

“Geçtiğimiz aylarda İYSAD Genel Kurulu’nun oybirliğiyle verdiği yetkiyle göreve gelen İYSAD Yönetimi, İstanbul Sanayi Odası Meslek Komitesi seçimlerinden de alnının akıyla çıkmıştır. Bugün buraya gelerek oylarını kullanan tüm sanayicilerimize teşekkür ediyorum. Yemek sanayicilerini, ülkemizin en köklü ve en güçlü sektörel örgütü olan İYSAD olarak en güçlü şekilde temsil edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bugüne geldiğimiz süreçte desteğini bizlerden esirgemeyen üye ya da üyemiz olmayan tüm yemek sanayicilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Derneğimiz içinde yer alan ancak bu seçimlerde karşımıza rakip olarak çıkan dostlarımızı bugünden itibaren, oybirliğiyle göreve getirilmiş yönetim kurulu ile birlikte sektörümüz için çalışmaya ve sorumluluk almaya davet ediyorum.”

Anne babanın 5 TL’ye yediği, çocuğa 22 TL!

EBRU ERDOĞAN/HT GAZETE

Türkiye’de pek çok şirkette günlük 5-7 lira olan kişi başı yemek maliyeti, özel okullarda 22 liraya kadar çıkıyor! YESİDEF Başkanı Hüseyin Bozdağ, okulda yemek fiyatının ‘5 yıldızlı otel’ seviyesine çıktığını belirtiyor.

Türkiye’de her gün 22 milyon insan, catering şirketlerinin yemeğini yiyor. Mönüye göre değişmekle birlikte bir kişinin tek bir öğünde ortalama maliyeti 5-7 lira arasında değişiyor.Özel okullarda ise eğitim fiyatları gibi yemek fiyatları da el yakıyor. Yıllık eğitim ücretlerinin neredeyse yedide birine denk gelen yemek ücretleri, kurumlar vergisi ödemeyen özel okullar için ayrı bir kazanç kapısı olmuş durumda. Bazı okullar, kurdukları catering şirketleriyle başka okullara ve şirketlere de hizmet veriyor.Özel okullarda yemek fiyatları, yıllık 3 bin ile 4 bin lira arasında değişiyor. Anaokulu ve ilkokulda fiyatlar daha düşük; liselerde ise rakam artıyor. Bazı özel okullar sadece öğle yemeği verirken bazılarında ara öğünler de var. Ancak bunlar genellikle bir kurabiye ve sütten oluşuyor. ‘Okul Sütü’ projesi kapsamında sütü de artık devletten alan özel okulların bazıları velilere, yemek ücretini ödemeyi şart koşuyor. Yani, öğrencinin yiyeceğini evden getirmesini ya da kantinden almasını bir anlamda yasaklıyor.

Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Başkanı Hüseyin Bozdağ, yemek ücretlerinden özel okulların ciddi para kazandığını iddia ediyor. “Babası annesi 5 liraya, çocuğu 22 liraya doyuyor” diye konuşan Bozdağ, sadece öğle yemekleri için 5.5, ara öğünlerle birlikte ise 8 liraya bu okullara yemek verebileceklerini söylüyor.

‘ÇOCUK YÜZDE 40 DAHA AZ YİYOR’
Yetişkinlerle karşılaştırıldığında çocukların yemek maliyetinin yüzde 40 daha az olduğunu ifade eden Bozdağ, şöyle devam ediyor: “Okullarda günlük yemek ücreti 22-25 lira aralığına geldi. Bu parayla 5 yıldızlı oteldeki açık büfe yemekler gibi, 4 ana yemek seçmeli 26 çeşit yemek verilir.

‘5.5 liraya öğle yemeği veririz’
Hüseyin Bozdağ, “Biz öğrenciler için 5.5 liraya dört çeşit standart yemek, bir ana, bir yardımcı ve bir de tamamlayıcı yemek ile salata veririz” diye konuşuyor.

EVİN YANIYSA 140 LİRA
Özellikle büyük şehirlerde yaya yollarının olmaması ve güvenlik nedeniyle veliler, eve çok yakın okullar için bile çocuğunu servise veriyor. Servis fiyatları belediyeler tarafından her yıl okulun açılacağı dönemde belirleniyor. Bu yılın fiyatlarına göre 0-1 kilometre arası aylık servis ücreti 140 lira. Veliler, işe giderken çocuklarını okula kendileri bırakmak istediğinde fiyat sanıldığı gibi yarıya düşmüyor; ancak üçte birlik bir indirim yapılıyor.

‘5.5 liralık yemeği okula sokmam’
Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı ve Doğan Koleji kurucularından Cem Gülan, erişkinlerle çocukların yiyeceği yemeğin bir tutulamayacağını söyledi. 5.5 liralık yemeğin ancak fabrikasyon olabileceğini dile getiren Gülan, “Bu yemeği kapımdan içeri sokmam. Çocuklar çok yemek seçiyor. Üniversitelere verilen yemeği verin; yemezler. Yediği yer, tabağı çatalı kaşığı, bunlara dikkat ediyoruz. Bizim okulda markasız ürün kullanmıyoruz; eti Tekirdağ ve Afyon’dan alıyoruz. Orada çalışanlar var, onların kıdem tazminatı var, enerji maliyeti var. Siz 5.5 liraya getirip yemeği bırakacaksınız; peki sonra? 5.5 liralık yemeği kapımdan içeri sokmam” dedi. Kantine gitmemesi gereken ilkokul öğrencileri dışında özel okulların yemek için veliyi zorlamaması gerektiğini dile getiren Gülan, okul yönetimlerinin velilere kendilerini anlattığı ölçüde eleştirilerin azalacağını da sözlerine ekledi.

Yesidef Yeni Neslin Beslenmesine Talip

YESİDEF “OKULLARDA ÜCRETSİZ YEMEK VERELİM” DEDİ,İLK EVET VİZESİ AK PARTİ GEN. BŞK. YRD. SÜLEYMAN SOYLU’DAN GELDİ

YESİDEF, ilk ve ortaöğretim okullarındaki öğrencilere ücretsiz yemek verilmesi ile ilgili hazırladığı projesini 16 Şubat Cumartesi günü WOW Otelde düzenlediği “Yeni Neslin Beslenmesi” temalı kahvaltılı toplantısında, AK Parti’nin AR-GE’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman SOYLU’ya sundu. Toplantıya Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen 600 yemek sanayicisi, kaymakamlar, İstanbul İl Tarım ve bölge müdürlerinin yanı sıra öğrenci ve veliler de katıldı. Yaklaşık 800 konuğun katıldığı toplantıda YESİDEF’in “Okullarda Ücretsiz Yemek Verilmesi Projesi”ne ilk evet vizesi Ak Parti Gen. Bşk. Yrd. Süleyman Soylu’dan geldi.

“Süt Evet Ama Yetmez, Yemek de Vermeliyiz.” Sloganı ile yola çıkan YESİDEF Genel Başkanı Hüseyin Bozdağ, projelerinin detaylarını şöyle anlattı:

Biz 81 ilde örgütlenmiş olan 3300 yemek sanayicimizle ortalama her gün 22 milyon insanımıza yemek hazırlamaktayız. Kadrolarımızda bulunan gıda mühendisleri, diyetisyenler gibi uzmanlar eşliğinde hazırladığımız sağlıklı yemeklerimizi şimdi de okullardaki çocuklarımızla buluşturmak istiyoruz.

Çünkü sağlıklı gıdaya ulaşmak herkesin hakkı. Bu haktan maalesef çocuklarımız yeterince yararlanamamakta. Bunun önündeki en büyük engel geçmişte para iken günümüzde paranın dışında da birçok unsur sağlıklı gıdaya ulaşma hakkını çocuklarımızın elinden almakta. Okul öncesi anne babanın kontrolünde beslenen çocuklarımız maalesef okul döneminde beslenme, sağlıklı gıdaya ulaşma ile ilgili birçok sorunla karşı karşıya kalmakta. Bu sorunların başında da okullarda çocuklarımıza yemek hizmetlerinin verilememesi yer almakta.

YESİDEF olarak bu sorunun uzun zamandır farkında idik. Okullardaki çocuklarımızı gıda mühendislerinin, diyetisyenlerin ve uzmanların kontrolünde hazırlanmış sağlıklı gıda ve yemeklerle buluşturma ile ilgili önemli bir proje hazırladık. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın “Yeni nesli nasıl sağlıklı besleriz?” soruna önemli cevaplar oluşturan projemiz ile 69 bin okulumuzdaki 17 milyon öğrencimiz ve 555 bin öğretmenimize her gün 3 çeşit öğle yemeği vermeyi, sağlıklı gıdaya ulaşmayı taahhüt etmekteyiz.

Proje kapsamında okullarımıza 3 yıl içerisinde ücretsiz olarak mutfaklar kuracağız. Her gün öğle yemeklerinde çocuklarımızı 3 çeşit yemek ile buluşturacağız. Tabiî ki hemen akla şu soru gelmekte: “Peki bu işin bütçesi nasıl karşılanacak?”.  Her yıl ülkemizde kalp, obezite, diyabet gibi hastalıklara 60 milyar TL harcamaktayız. Biz sadece bu bütçenin %20 si (12 milyar TL) ile çocuklarımızı sağlıklı besleyebilir, bozuk ve yetersiz beslenme kaynaklı sağlıklı sorunlarına son vererek 60 milyar TL’lik ağır yükten kurtulabiliriz.

Okullarda vereceğimiz bir öğün yemek hem bedenen hem de ruhen sağlıklı çocuklar yetiştirmemizi sağlarken sosyal barışı, Türk Mutfağı’nın yaşamasını, başta tarım olmak üzere birçok alanda da ekonominin önemli ölçüde canlanmasına neden olacaktır.

Çocuklarımızın sağlıklı gıdaya ve yemeklere ulaşabilmesinin bir devlet politikası olabilmesi için projemizi özellikle AR-GE’den sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Süleyman Soylu’ya sunmak istedik. Kendileri proje detaylarını “Yeni Neslin Beslenmesi” konusunda çalışmalar yapan bütün bakanlıklarımızla paylaşacaklar.

Burada bir diğer önemli konuda okul kantinlerimiz. Biz yemek sanayicileri olarak okul kantinlerine karşı değiliz. Tam tersine okullarda kantinlerin devam etmesini önemsiyoruz ama bir farkla; kantinci kantinciliğini yapmalı yani pişmiş gıda değil paketli gıda satmalı, yemekçide yemekçiliğini yapmalı yani pişmiş, işlenmiş gıda satmalı.

Bu vesile ile projemize destek verip bugün bizimle olan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Sayın Süleyman Soylu’ya teşekkür eder, “Test verin çözsünler, tost verin yesinler.” neslinin sona erdirilip sağlıklı nesiller yetiştirmek için yemek sanayicilerinin üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye hazır olduklarını bir kez daha belirtmek isterim.”

Projenin çok önemli olduğunun farkında olduklarını dile getiren Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu sözlerine şöyle devam etti:

“YESİDEF ve üyeleri çok hayırlı bir işe soyunmuş. Ülke insanının sağlıklı bir şekilde beslenip büyümesi ve iyi bir eğitim almasının sağlanmaması halinde diğer ülkelerle rekabet edecek anlayış gerçekleşemeyecektir.

Bunu bir siyasi değerlendirme olarak almayın. Biz bunu ihtiyaç olarak hissediyoruz. Çünkü bu ülkenin zenginlikleri içerisinde mevcuttur. Önemli olan ona ulaşmamız. Hedefimiz çok açık; yeniden bir İbn-i Sina’yı, Mimar Sinan’ı bulabilmektir, keşfedebilmektir. Toplumumuzda vardır. Hedefimiz dünyada sadece ekonomik gücüyle değil, insanlık gücüyle de değer transfer anlayışı gerçekleştirebilen anlayışı gerçekleştirebilmektir.

YESİDEF Başkanımız Bozdağ’ın dile getirdiği gibi çocuklarımızı test-tost arasına daha fazla sıkıştırmamalıyız. Bize düşen böylesine hayırlı bir işi desteklemek, ilgili bakanlıklara sizlerden aldığım bu çok kıymetli projenin raporunu iletmek.”

Toplantısı sonrasında aşçı kıyafeti giyen Soylu, yemek sanayicileri ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

YESİDEF

Yesidef 2005 tarihinde Türkiye’deki yemek sanayici derneklerini bir araya getirmek amacıyla kurulmuştur. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hüseyin BOZDAĞ ve alanında uzman yönetim kurulu üyeleri, Türkiye yemek sanayisine daha iyi hizmet vermek için çalışıyor.

Her gün 22 milyon insana yemek hazırlayan, 81 ilde, 3300 yemek sanayicisinin üye olduğu 26 derneğin kurduğu Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF); iş dünyasından sonra “Sağlıklı Nesiller” yetiştirmek adına şimdi de okullardaki çocuklarımızın yemeklerine talip oluyor.